Piyasa Bozucu Eylemler

6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun 104. maddesi piyasa bozucu eylemleri (PBE) düzenlemektedir. Bir kanun hükmü olmasına rağmen oldukça muğlak bir tanım yapılmıştır. Tanıma göre, "Makul bir ekonomik veya finansal gerekçeyle açıklanamayan, borsa ve teşkilatlanmış diğer piyasaların güven, açıklık ve istikrar içinde çalışmasını bozacak nitelikteki eylem ve işlemler, bir suç oluşturmadığı takdirde, piyasa bozucu nitelikte eylem sayılır."  Bu eylemlerin cezası 500 bin liraya kadar idari para cezasıdır. Suç sayılmıyorsa neden ceza veriliyor diye sorulabilir ama nedense Kanunun en ağır para cezası bu eylemler için öngörülmüştür.

Kanun hükmünün gerekçelerinde açıklayıcı husus bulunmamaktadır. Ancak piyasa diliyle söylemek gerekirse SPK'nın sevmediği ve manipülasyon suçu kapsamına sokamadığı türden işlemler piyasa bozucu eylem olarak cezalandırılmaya çalışılmaktadır. PBE olarak bugüne kadar herhangi bir cezalandırma yapılmamıştır. Muhtemelen SPK da kendi içinde bu konuda bir netlik sağlamış ve nu netlik sonucunda Taslak ortaya çıkmıştır. Ancak buna rağmen PBE konusunda her zaman tartışmalı uygulamalar olacağı şimdiden anlaşılıyor.

SPK'dan beklenen Tebliğ taslağı yakın zaman önce kamuoyunun görüşüne açılmıştır. Tebliğ Taslağında PBE 4 ana başlık altında toplanmıştır:

a-) İçsel bilgiye ilişkin piyasa bozucu eylemler: içsel bilgiler kamuya duyurulmadan önce bu bilgilerin başka kişilere verilmesi PBE sayılır. Aslında bu bilgi insider bilgidir ve bu bilgiye dayanarak işlem yapılırsa insider trading suçu işlenmiş olur. Yeni Kanun bu durumda işlem yapana hapis cezası öngörürken, bilgiyi veren insider'a sadece idari para cezası verilmesini uygun görmektedir. Böylece dünya mevzuatlarından ciddi bir kopuş gerçekleştirilmiş olmaktadır. 

İçsel bilgilere ilişkin PBE'de tehlikeli olan ve kanunda da pek karşılığını bulamadığımız 2 önemli hüküm bulunmaktadır. İçsel bilgilere sahip olanlarla bunların yakınları, mali tabloların yayınlanmasından önceki 30 gün önce hissede işlem yaparlarsa PBE yapmış sayılacaklar ve idari para cezasına tabi olacaklar.  Ayrıca mali tablo dışında içsel bilgi meydana gelir ve gerçekleşirse, gerçekleşme ile kamuya açıklanma arasında içsel bilgi sahibi ile yakınları hissede işlem yaparlarsa PBE sayılacaktır. Bu düzenleme son derece tehlikeli ve insan haklarına aykırıdır. Yapılan işlemlerde herhangi bir suç unsuru yoksa işlemleri yasaklamak ve her ne olursa olsun her işlemi PBE sayıp cezalandırmak hem Sermaye Piyasası Kanununa hem de genel hukuk hükümlerine aykırıdır.

b-) Emir ve işlemlere ilişkin piyasa bozucu eylemler; Borsada, fiyatı etkileyen, yanlış veya yanıltıcı izlenim uyandıran veya yatırımcıların adil ve dürüst işlem yapmalarını alım veya satım yapılması, emir verilmesi, farklı fiyat kademelerine emir iletilmesi, bir dakikadan daha az zaman dilimlerinde piyasa fiyatından emir verilmesi, kendinden kendine veya karşılıklı işlemler gerçekleştirilmesi, açılış veya kapanış fiyatlarını etkilemeye yönelik işlemler yapılması, gün sonu veya vade sonu uzlaşma fiyatlarını etkilemeye yönelik işlemler gerçekleştirilmesi, fiyat yükseltici, fiyat düşürücü veya fiyatı sabit tutmaya yönelik işlem yapılması, vadeli işlem ve opsiyon piyasasında bir hesap için belirlenen açık pozisyon limitinin geçilmesi, vadeli işlem ve opsiyon piyasasında, ilgili dayanak varlık piyasasında gerçekleştirilen işlemlerle aynı yönlü işlemler gerçekleştirilmesi PBE olarak değerlendirilir. Aslında bu hükümde sayılan unsurların hepsi manipülasyon suçunun maddi unsurlarıdır. Bu unsurların birkaçının varlığı tespit edilir ve SPK bu işlemlerde kasıt olduğu kanaatine varırsa  savcılığa manipülasyon suç duyurusu yapılmaktaydı. Bundan sonra herhalde kasıt unsuruna bağlı olarak manipülasyon veya PBE sayılacak.

c-) İletişim veya haberleşme yoluyla işlenen piyasa bozucu eylemler; fiyatları, değerleri veya yatırımcıların kararlarını etkileyebilecek nitelikte veya bunlara etki edebilecek piyasa göstergelerine ilişkin olarak yalan, yanlış veya yanıltıcı bilgi vermek, söylenti çıkarmak, haber vermek, özel durum açıklaması yapmak, yorum yapmak veya rapor hazırlamak piyasa bozucu eylem olarak değerlendirilir. Aslında maddede sayılan bu eylemler bilgi manipülasyonunun unsurlarıdır. Sermaye Piyasası Kanunu'nun 107/2 maddesi aynı hususları düzenlemekte ve 2-5 yıl hapis cezası öngörmektedir. Muhtemelen kasıt unsurunun ispatlanamaması durumunda PBE kuralı devreye sokulacak gibi görünüyor. Kast ispatlandığında da savcılığa suç duyurusunda bulunulacak. Bu hüküm özellikle araştırma raporları yazan ve yayanlar için tehlikeli bir durum yaratacaktır.

Bilgi manipülasyonuna ilişkin Kanunun 107/2 maddesinde geçen ve Tebliğ Taslağına da PBE olarak geçen bu hüküm asıl olarak medya mensuplarını ve medyada yorum yapanları korkutmuştu. Kanun yayınlandığında bu hükme sert tepkiler gelmiş ve SPK olayı yumuşatmaya çalışmıştı. SPK gerçekten de madde hükmünü oldukça yumuşatmış. Sermaye piyasası araçları hakkında gazete, televizyon, internet veya benzer nitelikte kitle iletişim araçlarında yorum ve tavsiyede bulunduktan sonra, tavsiyesini değiştirinceye kadar veya her halükarda 1 ay içerisinde, alım tavsiyesi verdiği halde satmak ya da satım tavsiyesi verdiği halde almak piyasa bozucu eylem olarak değerlendirilecek. SPK ayrıca bir başka maddede, gazetecilerin basın meslek ilkeleri ve etiğine uygun olarak yürüttükleri mesleki faaliyetler, gazetecilerin yaptıkları habere konu yalan, yanlış veya yanıltıcı bilgilerin yayınlanmış olmasından dolayı doğrudan veya dolaylı olarak haksız kazanç temin etmemeleri şartıyla, piyasa bozucu eylem olarak değerlendirilmeyeceğini de açıkça belirtmiştir. SPK böylece medyada yapılan yorumları ve haberleri sınırlandırmaktan vazgeçmiş görünmektedir. Sadece açıkladığın görüşünü değiştirirsen bunu da açıkla ilkesini getirmek suretiyle en isabetli düzenlemeyi yapmış olmaktadır. Ya da bu konularda haber yapıyorsan borsada alım satım yapma demektedir.

d-) Diğer piyasa bozucu eylemler; sermaye piyasası araçlarının fiyatını veya değerini etkileyebilecek büyüklükteki emirlerin yatırım kuruluşlarına veya borsaya iletilmesinden önce, yatırımcıların emir bilgilerine vakıf olarak emre konu olan sermaye piyasası aracında emir verilmesi veya söz konusu emirlere ilişkin bilgilerin üçüncü şahıslara aktarılması piyasa bozucu eylemdir. SPK böylece front running denilen ve piyasamızda oldukça yaygın olan bir işlem türünü engellemeye niyetlenmektedir. Ayrıca noter vekaleti olmadan borsada başkasının hesabını kullanmak suretiyle bu hesap üzerinden emir iletmek veya işlem yapmak da PBE olarak kabul edilecektir.

PBE'lere ilişkin düzenleme SPK'nın elini oldukça rahatlatacaktır. Manipülasyon suçlaması ile açılan davalardan tatmin edici sonuç alınamadığı için SPK piyasayı bozduğuna inandığı veya hoşlanmadığı her işleme PBE diye idari para cezası verebilecektir. Hükmün keyfi kullanılması ihtimalini hiç düşünmeksizin, piyasadaki mevcut işlem hacmi ve yatırımcı sayısı dikkate alındığında bu düzenlemenin belli bir disiplin getirmesi yararı yanında, likiditeyi özellikle de küçük hisselerde iyice daraltacağını söylemek mümkündür.

Bizi Arayın Yol Tarifi